Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan AK Parti Merkez Yürütme Şurası (MYK) Toplantısı sona erdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, toplantı sonrası basın toplantısı düzenliyor.
– AB’nin Türkiye rapor örgütüne buradan seslenmek isterim. Kendisinin direkt yanlış aldıkları hususlar var. Diyarbakır Anneleri’ni de gündemlerine almalarını istiyoruz. Ancak şimdiye kadar milletlerarası kurumların gündemine Diyarbakır Anneleri’nin girmemiş olması dünyanın en büyük ikiyüzlülüklerinden bir adedidir. Devletlerin yaptıkları insan haklarını gündemine aldıklarını söyleyenler DEAŞ örgütünün yaptıkları insan hakları ihlallerini gündemine alıyorlar. PYD/PKK, FETÖ örgütlerini lakin gündemine almıyorlar. Türkiye ile yazılan raporlar açısından Diyarbakır Anneleri’nin evlat nöbetlerinin, koyduğu durur bütün raporlar açısından samimiyet testi olacaktır.
“İLHAK KARARI SONRASI BARIŞ ÖTELENMİŞ OLDU”
– Rusya’nın ilhak kararları (Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya) sonrası barış ve ateşkes umutları ötelenmiş oldu. Türkiye, Kırım’ın ilhakından bu yana ortaya koyduğu unsurlu hali sürdürüyor. Bu ilhak kararını da reddettiğimizi tabir ediyoruz.
“CUMHURBAŞKANIMIZIN ORTAYA KOYDUĞU İRADEYE HERKES TAKVİYE VERMELİ”
– 200 savaş esirinin takasında Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu duruşu takdir ediyor. Değerli bir basamaktı. Lakin maalesef bu ilhak nedeniyle barışla ilgili durum biraz daha ötelenmiş duruyor. Türkiye’nin ateşkesin sağlanması için ortaya koyduğu diplomatik irade dışında bir diğerleri tarafından bir irade yok.
– Ülkelerin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine ilkesel çerçevede sahip çıkıyoruz, ehemmiyet veriyoruz. Savaş hiçbir şeyi çözmez. Acı yıkım, beşerler için büyük kayıplar getirir. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu bu iradeye herkesin dayanak vermesini istiyoruz. AB her vakit diplomasinin, sıkıntıların masada çözülmesinin altını çizen bir birikime sahip. Fakat Türkiye’nin verdiği diplomasiye geride kalmışlardır.
ABD’YE YUNANİSTAN UYARISI
– Birtakım müttefiklerimiz de (ABD) Yunanistan’daki üslere silah yığarken genelde şöyle argümanı söz ediyorlar: “Rusya’nın saldırgan siyaseti.” Bu çok manalı bir tablo üretmiyor. Yunanistan bu elde ettiği takviyesi, Türkiye’yi tehdit ve taciz etmek için üretiyor. Yunanistan’a bu takviyesi verenlerin, gereken hali da alması gerekiyor. Ege’de Akdeniz’de bu biçimdeki hesapsız silah dayanağının Yunanistan’ın devlet siyaseti ele alındığında ne NATO için ne de bölgenin barışı için olumlu sonuçlar doğurmayacağı açıktır . Bu silahları verenler bu üsleri kuranların Yunanistan’a hukuk konusunda hiçbir ihtar yapmadığını görüyoruz.
AYRINTILAR GELİYOR…