Gazeteci Hasan Cemal ve Cengiz Çandar Yeşil Sol Parti’den aldıkları milletvekili adaylığı teklifini kabul etti. Cumhuriyet muharriri Ali Sirmen, bu teklifi eleştirdiği yazısında Cumhuriyet gazetesinde yıllardır çalıştığı Hasan Cemal’le ilgili esprili anekdotlar anlattı. Ali Sirmen’in anlattığı anekdotlar şöyle:
(Hasan Cemal) Genel yayın müdürü olduğu günlerde, Süleyman Demirel’in Ege mitinglerinden birini, gazetenin o zamanki ağır toplarıyla birlikte izlemektedir. Miting bitmiş, herkes haberini, izlenimini, yorumunu yazmış, otomobille İzmir ofise oradan da uçağa gitmeye hazırlanılmakta, lakin bir türlü yola çıkılamamakta, Hasan Cemal’in yazısını bitirmesi beklenmektedir.
Birbiri gerisine odaya girenlerin hepsi birebir karşılığı almaktadır.
– Beş dakika daha müsaade!
En sonunda heyete dahil olan ve yazısını çoktan tamamlayan Uğur Mumcu dayanamaz kapıyı açar ve seslenir:
– Haydi Hasan sen bir miting haberini yazana kadar deden (Hasan Cemal İttihatçı Cemal Paşa’nın torunudur) üç darbe yapardı yahu!
Doğan Avcıoğlu’nun yanında yetişen ve özellkle İlhan Selçuk’un tavsiyesiyle gazetenin başına getirilen (Uğur dahil hepimiz bu atamayı desteklemiştik) Hasan’ın yetişmesi için İlhan abi çok emek vermiştir.
Hasan Cemal köşe yazıları yazmaya başladığında, İlhan abi yazı günleri gazeteye gelir, Hasan’ın en üst kattaki odasına kapanırlar ve yazıyı yazarlardı.
Bir gün yazıişlerinde konuşuyoruz, Ergun Balcı’ya sordular:
– Perşembeye ne yazacaksın?
-Bilmiyorum, diye yanıtladı. Konuta gidip bakacağım ne ilham gelirse onu yazacağım.
Dayanamadım,
– Erguncuğum sen ilham gelince yazıyorsun. Kimileri İlhan gelmeden yazamıyor da…
***
Bir Ankara gecesinde bir barda tünemişiz, o sırada kapı açılıyor, içeri Müşerref Hekimoğlu giriyor. Çabucak biz bardakiler yer açıyoruz. Ben sola kayıyorum, Hasan sağa.
Müşerref Hanım’ın dikkatini çekiyorum:
– Görüyorsunuz Müşerref Hanım ne vakit bir hareketlenme olsa ben sola kayarım, Hasan ise daima sağa.
Hasan Cemal’in genel yayın müdürü seçildiği gün bir orta Ender Beyefendi ile odasında yalnız kaldık. Az Beyefendi sordu:
– Âlâ oldu değil mi?
– Çok yeterli bir seçim oldu Ender Beyefendi, yalnız ben tekrar de korkuyorum. Dedesi imparatorluğu batırdı, bu da Cumhuriyet’i batırmasın da…
Korktuğum da az daha başımıza geliyordu. Sıkıntı atlattık. Bir hareketlenme oldu, Hasan sağa kaydı, kayarken de çarptı, vazoyu çatlattı…
(HABER MERKEZİ)