Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, gençlere inanmanın, onlara sonuna kadar güvenmenin, daima ilerlemenin izinde olmanın bu merkezlerin gerisindeki fikrin temelini oluşturduğunu belirterek, ” ‘Beyin göçünden beyin gücüne’ olarak tanımladığımız telaffuz, Sabancı olarak gençlere inancımızın, Cumhuriyet’e olan bağlılığımızın sözlere dökülmüş hali.” dedi.
Sabancı Topluluğu’nun, Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında hayata geçirdiği ikinci teknoloji merkezi olan ÇİMSA Teknoloji ve Tesir Merkezi, Eskişehir Teknik Üniversitesi (ESTÜ) işbirliği ve ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun ve ÇİMSA CEO’su Umut Zenar’ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrencinin katıldığı basın toplantısıyla Eskişehir’de açıldı.
“BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR”
“Bütün ümidim gençliktedir” diyen Ulu Başkan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, Türkiye çapında yeni bir toplumsal teşebbüs modelinin temellerini atan Sabancı Topluluğu, Sabancı Gençlik Seferberliği’ni Türkiye’nin farklı vilayetlerine yaymaya devam ediyor.
Seferberlik kapsamında, birinci Teknoloji ve Tesir Merkezi’ni geçen ay sonunda İzmir’de hayata geçiren Sabancı Topluluğu, ikinci merkezi ise Türkiye’de üniversite öğrencisi yoğunluğunun en yüksek olduğu kentlerden biri olan Eskişehir’de açtı.
ÇİMSA Teknoloji ve Tesir Merkezi, Türkiye’de kendi alanında üç boyutlu yazıcı (3D) teknolojisi ile üretilen birinci teknoloji merkezi olarak kayıtlara geçerken, beton dökümü ve bina duvarlarının inşası bu teknoloji sayesinde yalnızca 48 saat sürdü. Kelam konusu 3D yazıcıya uygun beton harcı da ÇİMSA’nın beyaz çimento eser gamı üzerinden yaklaşık 6 ay süren çalışmalar sonucunda geliştirildi. Merkez, önümüzdeki günlerde çatısına yerleştirilecek güneş panelleri sayesinde, gereksinim duyduğu elektriği yenilenebilir güçle karşılayacak.
Basın toplantısında konuşan ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Özcan, güçlü altyapısı, tecrübeli akademik takımı ve toplumsal imkanlarıyla yarım asırlık esaslı geçmişinden aldığı güçle sahip olduğu birikim ve deneyimin üzerinde yükselen ve bir havacılık kenti olan Eskişehir’de yerleşik bulunan ESTÜ’nün, kurulduğu günden bu yana istihdam edilebilir nitelikli mezunlar vermeye, araştırma potansiyelini arttırmaya, sürekliliği ve sürdürülebilirliği sağlamaya ve Türkiye’nin önceliklerine ve gereksinimlerine katkı sağlamaya devam ettiğini belirtti.
Özcan, ESTÜ’de öğrencilere yalnızca teknik bilgi ve marifetler kazandırmadıklarını, tıpkı vakitte da eleştirel düşünme marifetine sahip, kültürel ve toplumsal açıdan donanımlı ve epeyce donanımlı mezunlar yetiştirdiklerini vurguladı.
Sahip oldukları nitelikli insan kaynağıyla, güçlü altyapılarını tesirli halde kullanarak, bunu katma pahası olan yarara, bilgiye ve esere dönüştürmek kıymetli stratejik gayeleri ortasında yer aldığının altını çizen Özcan, “ESTÜ, bağımsız kuruluşlarca birçok akredite programlarında özgün ve katma bedel üreten başarılı eğitim-öğretim faaliyetlerinin yanı sıra, üniversite-sanayi işbirlikleriyle de isminden sıkça kelam ettirmektedir. Ülkemizin güzide topluluklarından biri olan Sabancı Holding ve Holdingin kuruluşlarından biri olan ÇİMSA ile üniversitemiz işbirliğinde hayata geçen ÇİMSA Teknoloji ve Tesir Merkezi, bu iş birliklerinin en kıymetlilerinden biridir.” diye konuştu.
“KELİMELERE DÖKÜLMÜŞ HALİ”
Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper ise bu merkezi Cumhuriyet’in 101’inci kuruluş yıl dönümünün çabucak öncesinde hayata geçirmenin memnunluğunu yaşadıklarına dikkati çekerek, “Gençlere inanmak, onlara sonuna kadar güvenmek, daima ilerlemenin izinde olmak bu merkezlerin arkasındaki fikrin temelini oluşturuyor. ‘Beyin göçünden beyin gücüne’ olarak tanımladığımız telaffuz, Sabancı olarak gençlere inancımızın, Cumhuriyet’e olan bağlılığımızın sözlere dökülmüş hali.” diye konuştu.
Alper, merkezin, Türkiye’nin gelecek gayeleri açısından son derece kıymetli olduğunu tabir ederek, dünyada yaşanan dönüşüm, sürdürülebilirlik odağında yeni bir iktisat yarattığını lisana getirdi.
Sürdürülebilirlik odaklı bu dönüşümün muvaffakiyete ulaşabilmesi için hem kullandıkları gereçlerin hem de bu materyallerin üretim teknolojilerinin yine ele alınmasının bir mecburilik olduğunu söyleyen Alper, şunları kaydetti:
“Yapılan araştırmalara nazaran, dünyada ileri materyal pazarının büyüklüğü 5 yıl içerisinde yaklaşık 100 milyar dolara ulaşacak. Ülke olarak bu pazardan alacağımız hisse, aslında bizim gelecekteki rekabet gücümüzün de bir göstergesi olacak. Öteki bir tabirle, bugün ne yazık ki yalnızca coğrafik pozisyonla sınırlandırdığımız Türkiye’nin stratejik değeri, artık ileri materyaldeki başarımızla ölçülecek. ÇİMSA Teknoloji ve Tesir Merkezi bu alanda gençlerimize, akademisyenlerimize, girişimcilerimize bir ufuk açacak. Teorik ve pratik bilginin bir ortaya geleceğe bu merkez, bu alandaki teknolojilerin geliştiricisi olacak gençleri, akademisyenleri, girişimcileri, ülkemizin yeni kuşak materyal önderlerini yetiştirecek.”
“İKİNCİ MERKEZİMİZİ HAYATA GEÇİRDİK”
Alper, mayıs ayında duyurusunu yaptıkları Sabancı Gençlik Seferberliği kapsamında birinci merkezi Eylül ayı içerisinde açtıklarını hatırlatarak, kelamlarını şu formda tamamladı:
“Bu merkezimizin açılışının üzerinden 1 ay bile geçmeden, ikinci merkezimizi hayata geçirdik. Daima söylediğimiz üzere, bugünün dünyasında kelamdan aksiyona geçmek çok kıymetli. Lakin tek başına kâfi değil. Bunu en süratli biçimde yapmalıyız. İşte bu yüzden, Sabancı olarak tüm teknoloji gücümüzü merkezlerimiz için seferber ettik. Açılışını yaptığımız merkezimizin bu açıdan çok değerli bir yeri var. ÇİMSA’nın Mersin’deki AR-GE merkezi Formülhane tarafından geliştirilen 3D teknolojisiyle hayata geçirilen bu merkez, kendi alanında Türkiye’de 3D ile inşa edilen birinci teknoloji merkezi olma unvanına sahip. Merkezin dış duvarlarında kullanılan beyaz çimento tekrar Mersin’de geliştirdiğimiz özel bir formülle hazırlandı.”
ÜÇLÜ GAYE SETİ
ÇİMSA CEO’su Umut Zenar ise ÇİMSA’nın gelecek yol haritasını üçlü bir dönüşüm stratejisi üzerine inşa ettiklerinin altını çizerek, tıpkı şirket stratejilerinde olduğu üzere, merkezin stratejisinde de kendilerine üçlü bir gaye seti belirlediklerini söyledi.
Zenar, şunları söyledi:
” ‘Teoriden Pratiğe, Fikirden Esere, Bedelden Etkiye’ olarak tanımladığımız bu üçlü formülle aslında en büyük maksadımız burada geliştirilecek teknolojilerin ürünleşmesini ve günlük hayatlarımızda tesir yaratmasını sağlamak. Parlak fikirleri dört duvar ortasından çıkarmak, laboratuvarların hudutlarını aşmak, tüm paha zinciri üzerinde bir tesir gücü yaratmak. Tüm bunları yapabilmek için sanayi-akademi işbirliklerinin sayısını ve kapsamını genişletmemiz gerekiyor. Merkezimiz aslında bu vizyonun Türkiye’deki simge platformlarından biri olacak.”
Gençlerin yenilikçi iş modelleri geliştirebilmeleri için kesimdeki mevcut gereksinimleri gözlemlemesi gerektiğini lisana getiren Zenar, “Buradan hareketle, yapı materyalleri kesimine yönelik olarak lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyindeki öğrencilere sağlayacağımız 6 haftalık eğitim programları ile onlara kesim dinamiklerini çok daha yakından tanıtacağız. 5 yılın sonunda, yaklaşık 500 öğrencinin ÇİMSA Teknoloji ve Tesir Merkezi Programı’ndan faydalanmasını hedefliyoruz.” dedi.
Zenar, kelamlarını, “Sektöre yönelik eğitimlerin yanında, öğrencilerin geleceğin dünyasına hazır olmaları da bizim için son derece kıymetli. Bu kapsamda onlara bir yandan yeni hünerler ve yetkinlikler kazandırırken bir yandan da bağlantı hünerleri ve mülakat teknikleri üzere ferdî gelişim eğitimleri de sağlayacağız. Yani gençleri yalnızca bilgiyle değil, gelecekte muhtaçlık duyacakları ‘liderlik seti’ ile donatacağız. Ayrıyeten, programımızı tamamlayan öğrencilere daldaki mevcut problemlere yönelik projeler üretecekleri 4 aylık staj programları sunacağız.” diye tamamladı.