TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mevlana’nın 751. Vuslat Yıl Dönümü Memleketler arası Anma Töreni’nde yaptığı konuşmada, Şeb-i Arus münasebetiyle bir ortada olmaktan ötürü duyduğu memnuniyeti lisana getirdi.
Yeryüzünde kimi büyük insanların vefatlarından sonra bile yol gösterici sıfatlarını taşımayı sürdürdüğünü lisana getiren Kurtulmuş, Mevlana’nın fikirlerinin, birleştirici ve insanlığa yararlı olan görüşlerinin 751 yıldır anıldığını söyledi.
Mevlana’nın en değerli özelliklerinden birinin de “hazreti insan”ı tanımlaması ve insanoğlunu hiçbir ayrıma tabi tutmaksızın bütün insanlığı insanlık potasında birleştirebilmesi olduğunu tabir eden Kurtulmuş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Bugün dünyadaki en temel muhtaçlığımız olan şey; barıştır, beşerler ortasındaki çatışmaların sona ermesidir ve insanların insanca yaşayabileceği bir dünyanın kurulabilmesidir. Fakat herkes barıştan bahsediyor, herkes insanca bir hayattan bahsediyor olmakla birlikte bir türlü barış, huzur, adalet gelmiyor. Bunun temel sebebi, insanların lisanlarıyla barışı istemelerinin kifayetsiz olmasından kaynaklanıyor. Zira şu ya da bu halde ayrımcılık yaparak insanların ortasında barış sağlanamaz. Dünyanın her yerinde insanların hepsinin doğuştan eşit haklara sahip, ‘hazreti insan’ olduğu öğretisi, bu kadar asır üzerinden geçmiş olmasına karşın hala Mevlana’nın insanları çeken değerli mıknatısıdır. Biz insanları yaratılışta eşit haklara sahip beşerler olarak görüyoruz. Şayet bu türlü görürseniz, yeryüzünde beşerler ortasında barışı, huzuru, adaleti sağlamanız mümkündür. Şayet bunu söylemekle birlikte beşerler ortasında bir hiyerarşiyi ortaya koyar ve insanları şu ya da bu münasebetle sınıflandırırsanız, ne söylerseniz söyleyin barışı sağlamanız mümkün değildir.”
“MEVLEVİHANELER BİZİM BURÇLARIMIZIN NURDAN KALELERİDİR”
Mevlevihanelerin bütün Osmanlı diyarına, bütün gönül coğrafyasına yayılan bir ışık olduğunu belirten Kurtulmuş, “Saraybosna’dan Halep’e, Şam’a, Bağdat’a, Mekke’ye, Hicaz’a, Kudüs’e kadar geniş coğrafyada mevlevihaneler bizim burçlarımızın nurdan kaleleridir, nurdan kuleleridir. Bu çerçevede yalnızca bunu bir terbiye mektebinin, irfan mektebinin çok kuvvetli medreseleri olarak, dervişlerin eğitim aldıkları alan olarak değil, tıpkı vakitte geçmiş devirde mücahitlerin birleştiği, bütünleştiği yerler olarak da ortaya koymuşlardır” diye konuştu.
Geçen sene düzenlenen “Mevlana’nın 750. Vuslat Yıl Dönümü” programında, İsrail’in Gazze’de başlattığı insanlık dışı akınlarının nefretle kınandığını ve Kudüs Mevlevihanesi’nin lisana getirildiğini aktaran Kurtulmuş, bu sene de bir öbür mevlevihaneye dikkati çekmek istediğini söyleyerek, “Suriye’de, Halep Mevlevihanesi ve Şam Mevlevihanesi de Mevlevi dergahlarının en kıymetli ayaklarından ikisidir. Ümit ederiz ki en kısa vakitte Halep ve Şam mevlevihanelerinde de burada olduğu üzere Mevlevi ayinlerinin yapılacağı hoş, iyilik dolu günler gelecektir. Ümit ederiz ki Şam’dan açılan kapı Kudüs’e gerçek yürüyecek ve Kudüs Mevlevihanesi’nde de en kısa vakitte böylesine görkemli ayinler yapılacaktır. Zira Anadolu’da yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olan bizler için bu mevlevihanelerdeki ecdadın bize bıraktığı bir miras vardır” formunda konuştu.
“ŞAM MEVLEVİHANESİ’NE NASİP OLAN ÖZGÜRLÜK, KUDÜS MEVLEVİHANESİ’NE DE NASİP OLSUN”
Mevleviliğin, yalnızca dervişanın bir ortaya geldiği yerler olmadığını, tıpkı vakitte mücahidin alaylarının da oluştuğu olağanüstü değerli cihat ehlinin bir ortaya geldiği kıymetli yerler olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bu vesileyle tekraren söylemek isterim ki, artık 61 yıllık ortadan sonra, ümit ediyorum en kısa vakitte Şam ve Halep mevlevihanesinde olağanüstü hoş ayinler yapılacak, orada Mevlana dostları Konya’da olduğu üzere özgürce buluşacak ve inşallah Hazreti Mevlana’yı anacaklardır. Birebir formda, artık tahminen hayal üzere görünüyor lakin çok kısa bir müddet sonra Kudüs Mevlevihanesi de kapılarını açacak, sizin üzere dünyanın dört bir tarafından gelen Mevlana dostlarını ağırlayacak ve orada hem geçmişimize rahmet okuyacak hem de Mevlana Celaleddin-i Rumi daha âlâ anmak ve anlamak için bir ortaya gelecek. Şam’ın kapıları, Kudüs’ün kapılarını açsın diyor, Şam Mevlevihanesi’ne nasip olan özgürlük, Kudüs Mevlevihanesi’ne de nasip olsun diyorum.”
“TEREDDÜTLÜ ALKIŞLIYORSUNUZ” DEYİNCE UZUN MÜHLET ALKIŞLANDI
Bu kelamların akabinde merasime katılanların alkışlarına karşılık, “Tereddütlü alkışlıyorsunuz. Bir tereddütünüz var mı?” diyen Kurtulmuş, salonda uzun bir müddet daha alkışlandı.
Kurtulmuş, daha sonra, “Sizin ecdadınız, Kudüs Mevlevihanesini asırlar boyunca imar ve inşa etti, orayı açık tuttu. İnşallah bu hoş gecede, 751. Vuslat Gecesi’nde niyazımız odur. Ya Rabbi, Şam ve Halep’i özgürleştirdiğin üzere Kudüs’ü ve Kudüs Mevlevihanesi’ni de özgürleştir, bugünleri görmeyi bizlere nasip eyle” tabirini kullandı.