Paylaştığı enflasyon oranlarıyla milyonlarca işçinin ve emeklinin aldığı fiyatların belirlenmesinde tesirli olan Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) reaksiyonlar, son açıklanan bilgiler sonrasında daha da barizleşti. Aslında kurumla ilgili olumsuz algı ve güvensizlik yıllardır devam ediyor. İktisat idaresinin bu algıyla ilgili tasaları ise TÜİK’in stratejik planlarında da tabir ediliyor ve buna karşı tahlil yolları aranıyor.
TOPLAMDA 3 MİLYAR TL
TÜİK’in geçen yıl paylaştığı “2024-2028 Stratejik Planı”nda, kamuoyunda istatistik şuurunun yerleştirilmesi konusunda kâfi siyaset oluşturulamaması nedeniyle “toplumda istatistik okuryazarlığının düşük olduğu” savunuluyor. Buna bağlı olarak planda “Kuruma karşı oluşan olumsuz algı istatistiklere de inancı olumsuz tarafta etkilemektedir. Kullanıcılar bu tesir altında kalarak bilimselliği tartışmalı farklı çalışmaların sonuçlarına ve toplumsal medyada oluşan datalara prestij edebilmektedir” değerlendirmesi yer alıyor.
Stratejik planında istatistik okuryazarlığını artırmak için klâsik ve toplumsal medya ortamına uygun irtibat araçlarını faal kullanılacağı belirtilen TÜİK’in bu kapsamda 2025 yılında varsayımı olarak 325.7 milyon TL harcayacağı belirtiliyor. Kurumun gelecek sene tekrar tıpkı kapsamda 370.7 milyon TL, 2027’de ise 407.7 milyon TL iddiası harcamaya muhtaçlık duyacağı kaydediliyor.
Yine planda TÜİK’in istatistik okuryazarlığı artırma kapsamında 2024-2028 yılları ortasında yapacağı faaliyetlerin toplam maliyetinin de varsayımı olarak 1.8 milyar TL’yi aşacağı aktarılıyor. Ayrıyeten TÜİK’in kurumsal algısını olumlu tarafta geliştirmek ve uyumunu artırmak için ise yeniden 2024-2028 yıllarında 2.9 milyar TL’den fazla bir harcama yapması gerekeceği belirtiliyor. Kurumun 2025 için Meclis’te kabul edilen bütçesi ise 5.1 milyar TL olarak açıklanmıştı.