Suriye’nin yeni lideri Ahmed Şera, Şam’da Almanya ve Fransa Dışişleri Bakanları ile bir ortaya gelerek, yaptırımların kaldırılması, yine imar süreci ve uluslararası iş birliği bahislerinde kritik görüşmeler gerçekleştirdi. Yeni Şafak’ın edindiği bilgiye nazaran görüşmede en çok dikkat çekilen husus 17 Haziran 2020’de yürürlüğe giren “Sezar Suriye Sivil Muhafaza Yasası” ve Suriye’nin imar
meseleleri oldu.
Geçtiğimiz hafta gerçekleşen görüşmede, Ahmed Şara, bilhassa Sezar Yasası yaptırımlarının kaldırılmasını talep etti. Şara, yaptırımların Suriye’nin ekonomik kalkınmasını önemli halde engellediğini belirtti ve bu maddede değişikliğe gidilmesi gerektiğini savundu. Yapılan müzakerelerde, Sezar Yasası’nda bir format değişikliği yapılacağı söz edildi. Lakin bu değişiklik, Esed ve ailesine yönelik yaptırımların kaldırılmasını içermeyecek. Böylece Suriye yaptırımlardan muaf tutulacak ve Sezar Yasası, Baas rejimiyle birlikte
Esed ailesine yönelik uygulanmış olacak.
Ahmed Şara, Almanya’ya Hama kentinin tekrar inşasında öncü bir rol verilmesini teklif etti. Şara, Türkiye dışındaki Batılı ülkelere, bu katkıların Suriye’de yıllardır süren sessizliğin bir bedeli olarak görülmesi gerektiğini tabir etti. 13 yıl boyunca Esed’in insan hakları ihlalleri ve azaplarına karşı Batı’nın sessiz kaldığının altını çizen Şara, sessiz kalmanın bedeli olarak Hama kentinin inşaasında rol oynamalarını teklif etti.
Batılı ülkelerin ıslahat taleplerinde bulunmaları üzerine Şara’nın net bir duruş sergileyerek, “İktidarı biz değiştirdik, kuralları da biz koyacağız. Söylemleriniz fakat bir nasihat olarak dinlenir, kaide olarak değil” dediği öğrenildi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Avrupa Birliği’nin Suriye’deki yeni İslamcı yapılanmaları finanse etmeyeceğini vurgulaması üzerine Ahmet Şara’nın bu türlü bir takviye talebinde bulunmadıklarını, sadece imar sürecinde iş birliği beklediklerini lisana getirdi. “İmar konusunda yapılacak yardımlar, insanlık ismine konuşan ülkelerin borcudur” tabirlerini kullandı.
Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise terör örgütü YPG’ye ayrıcalık talep etti. PKK/YPG’ye yönelik Yeni Suriye Hükümeti’nin belirttiği 3 kural için görüşmelerde ilerleme kaydedilmesi durumunda operasyon planının iptal edilmesini istedi. Baerbock, YPG’nin Suriye Ordusu’na entegre edilmesi istikametindeki tavsiyelerini kendilerine ileteceklerini belirtti. Şara ise terör örgütü PKK’dan ayrılması gerektiğini ve ağır silahların teslim edilmesi konusunda kararlı olduklarını lisana getirdi.
Terör örgütü DEAŞ’a karşı uğraş mazeretiyle bir diğer terör örgütü PKK/YPG’yi destekleyen ABD idaresi, Pensilvanya Ulusal Muhafızları’na bağlı uzman askeri bir gücü Ortadoğu’ya gönderiyor. ABD medyasında yer alan bilgiye nazaran, Pensilvanya Ulusal Muhafızları’na bağlı 20 askerin “DEAŞ tehdidine karşı Suriye ve Irak’taki ABD kuvvetlerine dayanak olmak için Ortadoğu’ya gideceği” aktarıldı.
Esed rejiminin bütün katliamlarına göz yuman lakin rejim devrildikten sonra Suriyelilere akıl verme yarışına başlayan Batılı ülkelerden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Kürtleri terör örgütü PKK/YPG ile eşitleyerek Suriye’de “terörle uğraşta Batı ile ittifak halindeki Kürtleri” yalnız bırakmayacaklarını söz etti.