Zafer Partisi Kurucular Heyeti ve Genel Yönetim Şurası Üyeleri olan İsmail Türk, Pertev Kasarcı, Canan Çakır, Bekir Şahin, Şahin Çakır, Orhan Ergin, Ertuğrul Kalafat yazılı bir açıklama ile istifa ettiklerini açıkladı.
Partiye yönelik sert sözlerin bulunduğu açıklamada “lidere/başkana odaklı siyaset anlayışı” eleştirilerek “Üzülerek belirtiyoruz ki tek adamlık hastalığı milliyetçi vatansever kesitin en büyük şansızlığıdır” tabirleri kullanıldı.
Açıklamada, partinin kullandığı lisanla ilgili de tenkitte bulunularak “deprem bölgelerine ziyaretler sırasında kullanılan kutuplaştırıcı ve ayırıcı siyasi üslup bizi ve bize gönül verenleri derinden etkilemiştir” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Zafer Partisi Kurucular Konseyi ve Genel Yönetim Heyeti Üyeleri olarak bizler 06/03/2023 tarihi itibariyle partimizle yollarımızı ayırıyor olduğumuzu siz bedelli basının huzurunda söz etmek isteriz. 26/08/2021 tarihinde 193 delege ile makam için değil vatan için ulvi gayelerle yola çıktığımız ve tarifsiz maddi ve manevi katkı, emek, özveri ve fedakârlık ile ilerlediğimiz partimizin ne yazık ki bir şahıs şirketi görünümüne bürünmesinden ve de demokratik, hürmet dolu bir konuşma, tahlil, tartışma ve lisan birliğinden uzaklaşılmasından son derece hicap duyuyoruz.
‘DERİNDEN YARALAMAKTADIR’
Kurulduğumuz günden bu yana dördüncü sefer Vilayet Başkanlığı değişimi yaşayan ve siyasetin en büyük kalesi olan İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde büyük coşku ile yaptığımız kongreler sonrası mana veremediğimiz halde kongrelerin tekrarlanması daima olarak teşkilatlarda lider ve idarelerin değiştirilerek taşların bir türlü yerine oturmaması ve de secime 69 gün kala hem seçim yeterliliğimizin olup olmadığının bilinmemesi hem de ittifak görüşmelerinin tahlile ulaşıp ulaşmadığının tarafımıza açıklanmaması bizi derinden yaralamaktadır
Bugün geldiğimiz noktada, Zafer Partimizde;
– Bayanın ismi yok.
– Liyakatin ismi yok.
– Takım ya da takım hareketinin ismi yok.
– Emeğe hürmet yok.
– Problemleri birinci elden çözmek üzere bir yeterli niyet yok.
– Parti içi mevcut yönetimsel takımları korumak, sürdürülebilir olmasını sağlamak üzere bir tavır yok.
– Yola çıkılanları, istisnalar haricinde yolda bulunanlarla değişmemek üzere bir ülkü yok.
– Nezaket ve Demokrasi dolu bir konuşma, tartışma, tahlil, tabir ve özellikle dinleme ortamı hiç yok.
– En zirveden en aşağıya misyon alan ve katkı sunan gruplar ortasında inanç yok.
‘LİDERE ODAKLI SİYASET ANLAYIŞI’
Oysa Türkiye Siyasetinin gündemini belirleyen 4’üncü parti pozisyonuna gelecek kadar siyasete süratli başlayan Zafer Partimiz neredeyse seçime tek başına girebilecek kadar çalışkan ve tutkulu iken, hem ülkemizde hem de dünyada milliyetçiliğin lehimize yükselmiş olduğu bir ortama karşın, müşahedelerimiz sonucunda Parti içi yaşanan önemli ayrılıklar, Başkana / Başkan’a odaklı siyaset anlayışı, taammüden partimizin büyümesinin engellenmeye çalışılması partimizi adeta kronik bir hastalığın eşiğine getirmiş, bilhassa yüzyılın afeti olan 11 vilayetimizde yaşanan sarsıntı bölgelerine ziyaretler sırasında kullanılan kutuplaştırıcı ve ayırıcı siyasi üslup bizi ve bize gönül verenleri derinden etkilemiştir.
‘AYRIŞTIRICI ÜSLUP DERİNDEN ETKİLEDİ’
Üzülerek belirtiyoruz ki tek adamlık hastalığı milliyetçi vatansever kısmın en büyük şansızlığıdır. Bu aksilikler kapsamında BİLİM, BİRLİK ve BARIŞ Mottosu ile kurduğumuz ancak evvel kendi içimizde birlik ve barışı oluşturamadığımız, ben değil biz olgusunu yaratamadığımız ve de tüm düzgün niyetli uğraşlarımız, kelamlı ve yazılı ikazlarımız ile meseleler yumağını çözemediğimiz Zafer Partisi’nden 06/03/2023 tarihi itibariyle, tüm sıfatlarımızdan, kendi irademizle, istifaen ayrıldığımızı kamuoyu ile paylaşır, bugüne kadar seyahatimizde bize eşlik eden dava arkadaşlarımız başta olmak üzere çalışma ve tanışma fırsatı bulduğumuz herkese teşekkürlerimizi sunarız. Her ne kadar ayrılıyor olsak bile gayrete devam eden arkadaşlarımıza da muvaffakiyetler dileriz.” (HABER MERKEZİ)